KAMOLAŞTIRMA VE REZERV KARMAŞASI DEVAM EDİYOR
Samandağ İlçesinde yapılması planlanan kamulaştırma ve rezerv alanları ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirildi.Düzenlenen toplantıda
İnsan Hakları Derneği Hatay Şubesi Adına Eş Başkan Mürsel Tonguç SALMANOĞLU’nun yaptığı açıklamada ”
6 Şubat Depremleri sonrası Hata,y’da Acele Kamulaştırma kapsamına alınan ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nca(TOKİ) konut yapılması planlanan Hata,y’ın Samandağ İlçesindeki Hıdırbey-Mağaracık-Yoğunoluk-Kurtderesi, Vakıflı Mahallelerinde hak ihlalleri bilgisi alınmış, derneğimize başvurular gerçekleşmiştir. Yapılan başvurular sonucunda 07.11.2024 ta,rihinde İHD Hata,y Şubesi ta,rafından bir heyet oluşturarak alanda çalışmalarda ve tespitlerde bulunulmuştur.
Samandağ İlçesinde bahsi geçen mahalle sakinleri ile birebir ve toplu görüşmeler gerçekleştirilerek gözlemler yapılmıştır. Heyet, yapılması planlanan TOKİ inşaatlarının yerlerini gezmiş, fotoğraflamış ve video kayıtları gerçekleştirmiştir. Ayrıca Acele Kamulaştırma kararı ile Samandağ İlçesinde çalışmalar yürüten bazı Siyasi Partiler, Meslek odaları, Sivil Toplum Kuruluşları ve Demokratik Kitle Örgütleri ile diyalog içinde bulunulmuş ve bu yolla daha geniş bilgi ağına ulaşılmıştır. Bunların dışında Samandağ Kaymakamlığı’ndan ve Samandağ Belediyesinden konu ile ilgili randevu ta,lep edilmiş bahsi geçen kurumların temsilcileri ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Ayrıca İnşaat Mühendisleri ile birebir görüşmeler yapılmıştır.
Raporumuzda deta,ylı bir şekilde ele aldığımız Samandağ İlçesinde Acele Kamulaştırma Kararı doğrultusunda depremzedeler için yapılacak olan TOKİ konutları sonucunda Yaşanan Hak İhlallerini İzleme Raporumuz özetle şu şekildedir:
Hıdırbey-Mağaracık-Yoğunoluk-Kurtderesi, Vakıflı Mahallelerinde şu an itibari ile 8 eta,pta,n oluşan 1. Eta,p 424 Adet Konut inşaatı ile Alt yapı ve Çevre düzenleme işi,2. Eta,p ta, aynı şekilde 750 Adet konut,3. Eta,pta, 1112 adet konut ve 2 adet 10 dükkanlı Ticaret merkezi ve 4. Eta,pta, 1138, 5. Eta,p ta, 1205 adet konut ve 6,7 ve 8. Eta,plarda 1200 ‘er adet konut olmak üzere Toplamda 8 bin 229 TOKİ konut inşaatının ihalesi yapılmıştır. Bu Eta,plardan ilk ikisin de inşaatlar devam etmekte geriye kalan eta,plarda şu an için herhangi bir çalışma yapılmamakta,dır. 6 Şubat Depremleri sonucu Samandağ İlçesinde resmi rakamlara göre 11700 hak sahipliğinin olduğu da ta,rafımızca tespit edilmiştir. Bunların yaklaşık 3500 adet köy evidir.
Halk ile yaptığımız görüşmelerin özeti şu şekildedir:
07.11.2024 ta,rihinden itibaren Samandağ İlçesi sakinleri ile birebir ve toplu görüşmelerimizde köy sakinlerinin bir çoğunun ta,rım ve hayvancılık faaliyetleri ile geçimlerini sağladığı, Acele kamulaştırma kararı ile Depremzedeler için yapılması planlanan TOKİ konutlarına karşı olmadıkları fakat yapılması planlanan TOKİ konutlarının geçim kaynakları olan Mandalina ve Zeytin ağaçlarının olduğu alanlara tekabül ettiği, bir kısım sakinin kendilerine ait ta,pulu arazilerinin Acele Kamulaştırma Kararı ile ellerinden alındığı bir kısım sakinin ise onlarca yıldır ekip biçtiği, ağaç diktiği, sulama sistemleri kurduğu, kuyu açtığı Hazine, Vakıf ve Belediye arazilerinin haber verilmeden ellerinden alındığı dile getirilmiştir. Ayrıca Acele Kamulaştırma Kararı sonucu kendi adlarına kayıtlı ta,pulu arazileri ile ilgili hiçbir şekilde devlet yetkileri tarafından bilgilendirilmedikleri, e-devlet üzerinden ta,pu kayıtlarının düşürülmüş olduğu, bir kısmının da hesaplarına sahip oldukları arazilere yatırılan rayiç bedellerinin gerçek değerinin dörtte biri kadar olduğu dile getirilmiştir.
İnşaat mühendisleri ile yaptığımız görüşmelerin özeti şu şekildedir:
Sadece Samandağ’da değil Hata,y İlinin hiçbir yerinde depremzedeler için yapılan TOKİ inşaatları ile ilgili bilgi sahipleri olmadıkları, bu alanların kendilerine kapalı olduğu, oysa bu tip inşaat alanlarının başta, İnşaat Mühendisleri Odası olmak üzere ilgili kurumlara ve STK’lara açık olması gerektiği, TOKİ konutlarının inşaat alanlarında yapılan Jeoloji ve Jeofizik Etüt Raporlarının ilgili kurumlarla paylaşılmadığı, TOKİ konut inşaatlarının denetiminin İnşaat Mühendisleri Odasına açık olmadığı, dile getirilmiştir.
Samandağ Kaymakamı Emre DÜNDAR ile yaptığımız görüşmenin özeti şu şekildedir:
Samandağ Kaymakam’ı Emre DÜNDAR herhangi bir hak ihlali olmadığını, Samandağ halkının rezerv alanına karşı çıktığını eylemler yaptığını, özelikle rezerv alanı ilan edilen yerlerde parselleri olan vata,ndaşlar ile evleri yıkılmamış olan vata,ndaşların buna karşı geldiği, kendilerinin rezerv alanı için ısrarcı oldukları fakat halkın bunu kabul etmediği bunun sonucunda da Bakanlığın rezerv alanını ipta,l ettiğini, rezerv alanı iptal edildiği için şu an TOKİ inşaatlarının yapıldığı alanların bu kadar geniş bir alanı kapladığını, rezerv alanı iptal edilmemiş olsaydı sonuç itibari ile Hazine, Vakıf, Belediye ve Tapulu arazilere şu an ki oranda dokunulmamış olacağını dile getirmiştir.
Bizlerde kendisine yıkımın dışında ayakta, duran merkezdeki alanların öncelikle rezerv alanı ilan edildiğini, halkın bu yüzden tedirgin olduğunu, rezerv alanı projelerinin çok sık değiştiğini, rayiç bedellerinin çok düşük olduğunu, halkı ikan etme ve sürece dahil etme gibi toplantıların devlet kurumları tarafından yapılmadığını, bir çok yerde rezerv e karşı eylemsellik olduğunu hatta, Dikmece mahallesinde ki eylemselliğin ulusal çapta, yaygınlaştığı ama Samandağ ilçesinde olduğu gibi Acele Kamulaştırmadan vazgeçilmediği, bununda halk nezdinde soru işaretleri yarattığı ta,rafımızca dile getirilmiştir. Ayrıca proje alanında tapulu arazilerin %40 civarı olduğu bu alanların zeytinlik ve mandalina ağaçları ile dolu olduğu, halkın geçim kaynaklarına tekabül ettiği, yapılan projelerin ekolojik dengeye zarar verdiği, hazine ve vakıf arazileri her ne kadar Ecri Misil statüsünde olsa da halkın tebligat alma, kiraladıkları arazilere yaptıkları yatırımların bedelini talep etme gibi haklarının olması gerektiğini, tebligatların yapılmamış olduğunu arazilerde bulunan ağaçların kepçelerle sökülüp atıldığı ve özelikle halkın geçim kaynağı olan bu ta,rım arazilerinin yurtta,şların elinden alınması ile yoksullaştırıldığı, tarafımızca dile getirilmiştir.
Samandağ Belediye Başkanı Emrah KARAÇAY ile yaptığımız görüşmenin özeti şu şekildedir:
6 Şubat ve sonrasında rezerv alanı ile ilgili Samandağ İlçesinde en fazla yıkımın olduğu Atatürk ve Cumhuriyet mahalleleri ve Samandağ merkezinin rezerv alanı ilan edildiği, daha doğrusu Samandağ merkezinin resmi olarak rezerv alanı ilan edildiği, fakat yıkımın en fazla olduğu Atatürk ve Cumhuriyet mahallelerinin resmi olarak rezerv alanı ilan edilmediği, Resmi olarak ilan edilmeyen en fazla yıkımın olduğu Atatürk ve Cumhuriyet mahallelerinde 6600 konutun inşa edileceği, o dönem Samandağ merkezinin rezerv alanı olarak ilan edilmesinin aciliyetinin olmadığını, önceliğin yıkımın olduğu mahaller olduğunu dile getirdiklerini, çünkü ayakta, duran bir çarşısının İnsanların ihtiyaçlarını giderebildiğini, kısacası bir yaşamın olduğunu, bu nedenle Devlet yetkililerine, o dönem merkezin şu an için yıkılmaması gerektiğini defalarca söylediklerini, Devlet yetkililerinin Samandağ merkezini rezerv alanı ilan etmek ile hata, yaptığını, yıkımın olduğu mahallelerden başlansaydı halkın ikna olabileceğini dile getirmiştir.
Samandağ Belediye Başkanı Emrah KARAÇAY’a Peki Rezerv alanı neden iptal edildi? Diye sorduğumuzda bize verdiği cevap özetle şu şekildedir.
Birçok nedenin iç içe geçtiğini, bunları şu şekilde özetleyebileceğini dile getirmiştir: Yıkımın olmadığı çarşı merkezinin rezerv alanı ilan edilmesi, resmi ve fiili olarak rezerv alanı ilan edilen yerlerde asparagas haberlerin dolaşımı, örneğin arazilerimizi elimizden alacaklar bizleri buradan sürecekler, çok az değere arazilerimize el koyacaklar gibi nedenler dolayısıyla halkın rezerve karşı tepki geliştirmesi, bir başka neden rezerv alanı ilan edilen yerlerde arazisi olan belli bir kesimin buna daha fazla karşı gelmiş olması, karşı gelenleri anlamaya çalıştığını, fakat kendisinin konumu gereği her kesimin sorunlarını gözeten bir yerden çözüm üretmeye çalışmak zorunda olduğunu, çünkü evi barkı yıkılmış çadırda konteynırlarda kalan binlerce insanın olduğunu, her platformda ivedilikle barınma sorununun çözülmesi gerektiğini dillendirdiğini, Fakat ne yazık genel olarak olarak destek alamadığını, bu yüzden de sorunun çözümüne de yetemediğini, daha sistemli ve öngörülü davranılsaydı şu an dile getirilen sorunların yaşanmıyor olabileceğini dile getirdi.
Üstte bahsi geçen nedenlerin dışında rezerv alanı ilan edilmeden önce hak sahipliği olan vata,ndaşa sunulan iki seçeneğin olduğunu, bunlardan birincisinin TOKİ konutlarından yararlanma diğerinin ise Yerinde Dönüşüm olduğu, “Halkın bu nedenle ilk uygulamaya göre TOKİ konutu isterim yıkılan evimin kat mülkiyeti bende kalır sonradan orayı tekrardan inşa ederim ya da bana düşen payı sata,rım.” şeklinde düşündüğü, Fakat rezerv alanı ilan edilince Yerinde Dönüşümün orta,dan kalktığı ayrıca TOKİ konutlarına başvuru hakkınında da kalmadığı, halkın burada mağdur edildiğini düşündüğünü dile getirmiştir.
Ayrıca Kendisinin Topyekûn rezerv alanını reddeden bir yerde olmadığını, defalarca bunu dile getirdiğini, ama halkın kaygılarının da anlaşılması gerektiğini, Tabi ki yıkımın çok fazla olduğu yerlerde devlet rezerv alanı ilan etmeliydi. Önemli olan rezerv alanı ilan edilen projeler ile ilgili halkı şeffaf bir şekilde bilgilendirmek ve sürece katmaktı bu nedenle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın ÖZHASEKİ ile Ankara’da görüştüğünü, kendisi ile yaptığı görüşmede halkın kaygılarını dile getirdiğini, sorunların çözülmesinde kendisinden destek istediğini, bakandan söz aldığını, hatta, o görüşmeyi özetleyen 10 dakikalık bir video çekip yayınladıklarını, fakat sonrasında bakan değişince yeni Bakan Murat KURUM’un “Madem halk istemiyor rezerv alanı ipta,l edilsin dediğini” ve böylece resmi olarak rezerv alanı ilan edilen Samandağ merkezin ipta,l edildiğini, fiili olarak ilan edilen en çok yıkımın yaşandığı Ata,türk ve Cumhuriyet mahallelerinin de böylece resmiyete bürünmeden rezerv alanı olma sta,tüsünden çıkarıldığını dile getirdi.
Samandağ Belediye Başkanı Emrah KARAÇAY’a Rezerv alanının ipta,l edilmesi sonucu TOKİ konutlarının yer seçiminde ve dağılışında nasıl bir değişiklik yaşandı? Sorusunu sorduğumuzda bize genel olarak şunları ifade etmiştir:
Yıkımın en çok olduğu yerlerde fiili olarak ilan edilen 6600 konut projesi resmiyete bürünmeden rafa kaldırılınca TOKİ inşaatlarına ayrılan alan genişledi. Yapılacak olan 8 eta,pta, Toplamda 8 bin 229 TOKİ konut inşaatı yapılacak. Vakıflı köyünün sınırlarına kadar uzanıyor. Bu alanda birçok ekili dikili arazi var. Şu an ne yazık ki Samandağ İlçesine ait önemli ta,rım arazileri TOKİ konutlarının inşası ile yok olacak, geçimini bu arazilerden sağlayan yüzlerce insanımız bunlardan doğrudan etkilenecek. Bugün 6600 konut inşaatına başlanmış olsaydı şu an bahsettiğimiz sorunlarla karşılaşmayacaktık, Şöyle örneklendireyim, Mağaracık mevkide 1000 civarı TOKİ yapılacaktı bir de bizim belediyeye ait araziler var Kent Park’ın mevkide 61 dönümlük bir alan orada da 1500 civarı TOKİ konutu yapılacaktı. Başka bir alana dokunulmayacaktı. Samandağ’ında son rakamlara göre 11700 hak sahibi var bunların 3500’ü köylerde ikamet ediyor, onların konutları köylerde yapılacak. Geriye kalan 8000 küsür civarı konut dediğim gibi 6600’ü bahsettiğim rezerv alanında geriye kalanlarda Kent Park mevkideki belediye arazilerinde ve Mağaracık da ki kısmi alandaki hazine arazilerine yapılacaktı. Tapulu arazilere de çok fazla dokunulmamış olunacaktı. Böylece mağduriyetler daha az olacaktı.
Samandağ Belediye Başkanı Emrah KARAÇAY’a en fazla yıkımın gerçekleştiği Ata,türk ve Cumhuriyet mahallelerinde tekrardan Rezerv alanının ilan edilmesi sizce nasıl olur diye sorduğumuzda bize verdiği cevap şu şekildedir:
Halkın geçimini sağladığı Samandağ’ın en önemli ta,rım arazilerinde TOKİ inşaatlarının bu kadar yayılmasının yerine en fazla yıkımın gerçekleştiği Ata,türk ve Cumhuriyet mahallelerinde tekrardan Rezerv alanını ilan edilmesinin daha az mağduriyet yarata,cağını düşünüyorum. En azından ana kartellerden başlanabilir halkın güveni sağlanabilir bahsi geçen mahallelerde zemin çok kötü Fore Kazık Sistemi ile kontular ve işyerleri yapılmalı, halkın bunları yapma gücü yok, şu an oralar harabe şeklinde önümüzde duruyor. Buralar varken ta,rım arazilerine bence dokunulmamalı, ta,bi bunları söylerken şunun da altını çizmek istiyorum halkın kaygıları anlaşılmalı halkın kaygılarını anlayan ve gözeten politikalar geliştirilmeli, şeffaf bir şekilde projeler halka anlatılmalı, dedi.
Sonuç ve Önerilerimiz
07.11.2024 ta,rihinden itibaren Hata,y’ın Samandağ İlçesinde ki Hıdırbey-Mağaracık-Yoğunoluk Mahallelerindeki sakinler ile birebir ve toplu görüşmelerimizde köy sakinlerinin ta,mamına yakınının ta,rım ve hayvancılık faaliyetleri ile geçimlerini sağladıkları, Acele kamulaştırma kararı ile Depremzedeler için yapılması planlanan TOKİ konutlarına karşı olmadıkları, onlarca yıldır kirasını ödeyerek kullandıkları Hazine, Vakıf ve Belediyeye ait arazilerde yapılması planlanan TOKİ konutlarının geçim kaynakları olan mandalina porta,kal ve zeytin ağaçlarının olduğu alanlara tekabül ettiği, hatta, konutlarının yıkılacağı yaptığımız çalışma sonucu tespit edilmiştir.
– Acele kamulaştırma kararı ile kamulaştırılan arazileri hakkında kendilerine hiçbir şekilde devlet yetkileri ta,rafından bilgi verilmediği, e-devlet üzerinden ta,pu kayıtlarını kontrol ettiklerinde ta,pu kayıtlarının düşürülmüş olduğu, hesaplarına yatırılan paraların gerçek rayiç bedelinin çok altında olduğu görüşmelerde dile getirilmiştir.
-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek Birinci Protokolün ilk maddesi uyarınca; “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığını saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Buradan yetkililere Mülkiyet hakkına dair temel düzenlemelerin uluslararası sözleşmelere ve Anayasada yer alan hükümlere ta,bi olduğunu hatırlata,rak yaşanacak olan mağduriyetlerin önüne geçilmesini öneriyoruz.
– Hata,y’ın Samandağ İlçesindeki Hıdırbey-Mağaracık-Yoğunoluk Mahallelerinde Depremzedeler için yapılması düşünülen TOKİ konutlarında halkın geçim kaynağı olan Hazine Vakıf ve Belediyeye ait arazilerdeki porta,kal mandalina ve zeytinlik alanlara mümkün mertebe dokunulmamalı, ekolojik dengeye zarar vermeyen projeler geliştirilmelidir. Ayrıca TOKİ konutların yapımında gerçek kişiler ile hukuk tüzel kişilerin Hazine Vakıf ve Belediyeden kiraladıkları arazilerin geri alınmasıyla oluşan hak kayıpları giderilmelidir.
6 Şubat Depremleri sonucu Samandağ İlçesinde yıkımın en fazla olduğu Ata,türk ve Cumhuriyet mahallerinde resmi olarak ilan edilmeyen vazgeçilen 6600 konutluk rezerv alanı, halkın kaygıları gözetilerek resmi olarak en kısa zamanda ilan edilmeli ve hali hazırdaki 8 etaptan oluşan TOKİ konut ihaleleri hak sahipliği sayısı üzerinden tekrardan değerlendirilerek Etap sayısı düşürülmeli daha önce yapılan ihaleler ipta,l edilmelidir.
Hata,y da ilan edilen bütün rezerv alanlarında halka şeffaf ve doğru bilgi vermek için, rezerv başvuru ve bilgi ofisleri kurulmalı,